“Laparoskopik cerrahi avantajları nelerdir?” yazımızda sizlere, geleneksel açık cerrahiye göre çeşitli avantajlarla ilişkilendirilen minimal invaziv cerrahinin avantajlarından bahsedeceğim. Bu yazıyı okuduktan sonra Laparoskopik ameliyat tercih etmek için birçok avantajınızın bulunduğunu göreceksiniz.
Laparoskopik Cerrahi avantajları oldukça fazladır. Geleneksek açık ameliyatta, muayene ve ameliyat için içerideki dokuları ve yapıları incelemek, tedavi etmek amacıyla büyük bir karın kesisi yapılır. Laparoskopik işlemde ise karın bölgesinde, genellikle göbek deliği çevresinde yalnızca 1,5 cm uzunlukta olacak şekilde küçük bir kesi yapılır. Karın içerisi, karın duvarlarını genişletmek ve jinekolojik onkoloji uzmanının müdahale edeceği kısmı net bir şekilde görmesini sağlamak için karbondioksit ile şişirilir. Kesiden laparoskop olarak bilinen cihaz yerleştirilir ve karın içindeki organları, dokuları incelemek ya da tedavi etmek için kullanılır.
Jinekolojik onkoloji uzmanınız gerekirse, diğer küçük aletlere erişim sağlamak için daha küçük insizyonlar yapılabilir. Bu sayede hasarlı doku çıkarılabilir ya da biyopsi alınabilir. Ameliyat bittikten sonra karın içindeki karbondioksit dışarı atılır ve kesiler dikişlerle kapatılır.
Laparoskopik cerrahi avantajları açık cerrahiye göre bazı avantajları aşağıdaki gibidir;
Jinekolojide laparoskopik cerrahi avantajları şu şekildedir:
Daha Küçük Yaralar
Laparoskopik cerrahinin en büyük avantajı, ameliyat sonrası hastanın vücudunda sadece küçük bir iz bırakmasıdır. İleri teknolojinin kullanımı, laparoskopik cerrahiyi sadece küçük bir kesi ile başarılı kılarken, insan vücudunda minimum invazyon sağlayarak insizyonun yapılabileceği kesin bölgenin belirlenmesine yardımcı olur.
Düşük Kan Kaybı
Aşırı kan kaybı riski olduğundan, bir kişi geleneksel bir ameliyattan sonra kan nakli gerektirebilir. Öte yandan, laparoskopik cerrahi hastanın vücudunda küçük yara izlerine neden olur, bu da kan kaybı riskini azaltır ve sonuçta kan nakline ihtiyaç duyma olasılığı daha düşüktür.
Daha az acı
Ameliyat sonrası ağrı, birçok insanı ameliyat olmaktan alıkoyan ve sağlıklarını bozabilecek faktörlerden biridir. Laparoskopik cerrahi ile daha küçük kesiler daha az ağrıya yol açar. Bu tür bir ameliyat geçiren bir kişi, dikişler iyileşirken uzun süreli ağrı kesici ilaçlara ihtiyaç duymaz.
Kısa Hastane Kalışı
Geleneksel cerrahi, iyileşme için hastanede bir hafta veya daha uzun süre kalmayı gerektirir. Ancak laparoskopik cerrahi, hastanın hastanede en fazla 2 gece kalmasını kısıtlar.
Azaltılmış Enfeksiyon Riski
Özellikle obez hastalarda daha büyük kesi izleri, iç organlar dış kirleticilere maruz kalabileceğinden, onları enfeksiyon riskine yatkın hale getirir. Ancak minimal invaziv laparoskopik cerrahi daha küçük yara izlerine neden olur ve kişi enfeksiyonlara karşı daha az savunmasız hale gelir.
Daha Hızlı Kurtarma
Ameliyat olan her hasta bir an önce ayağa kalkmak ister! Geleneksel ameliyatların iyileşme süresi duruma göre 4 ile 8 hafta arasında değişmektedir. Öte yandan, laparoskopik cerrahinin iyileşme süresi sadece 2 ila 3 haftadır ve normal hayata çok daha erken dönülebilir.
Kadın kısırlığı, dış gebelik, yapışıklıklar, iç organ kanserleri, asit, fıtık, böbrek taşı, kistler, karaciğer hastalıkları veya endometriozis ile ilgili sorunlar yaşıyorsanız, ilgili doktor ameliyat olmanızı tavsiye ederse korkmayın. Büyük olasılıkla, sizi normal hayatınıza hızlı ve fazla acı çekmeden geri getirecek minimal invaziv bir laparoskopik ameliyat olacak!
Laparoskopik cerrahinin dezavantajları bunu gerçekleştirmede yer alan pahalı ekipmanı içerir. Maliyet sınırlaması nedeniyle tüm hastane ameliyathaneleri bunu sunamaz.
Bir diğer önemli konu ise cerrahların bu yolla yapılabilecek pek çok ameliyatı yapabilmek için özel eğitim almalarının gerekliliğidir. Dr. Derman Başaran Jinekolojik Laparoskopik Cerrahi Ankara bölgesinde deneyimli ve profesyonel jinekolojik onkoloji uzmanıdır.
Ek eğitim ihtiyacı, laparoskopik cerrahların üç boyutlu ameliyat alanının tanıdık bölgesini iki boyutlu düz video görüntüsü üzerinde çalışmaya bırakmalarıdır. Geçiş kritiktir ve hassas dokuları tutarken uzun laparoskopik aletlerin etrafında hareket etmek için bir dereceye kadar pratik gerektirir. Bu geçici dezavantajlara rağmen, uygun eğitim ile cerrahlar bu ameliyat yöntemine uyum sağlayabilirler.
Son olarak, laparoskopi her zaman herkese uygulanamaz. Daha önce çok sayıda ameliyat geçirmiş bazı hastalarda vücutta o kadar çok yara izi olabilir ki güvenli bir ameliyat yapılamaz. Zamanla, devam eden laparoskopik araştırma ve geliştirme ile mevcut dezavantajların üstesinden gelinebilir.